Araştırma: Almanya’da göçmen kökenli milletvekili sayısı az
Göçmen kökenlilerin Almanya nüfusundaki oranı sürekli artmasına rağmen, federal meclis ve eyalet meclislerindeki temsiliyeti yapılan bir araştırmaya göre nispeten düşük. Münih Yüksek Okulu tarafından, Robert Bosch Vakfı’nın desteği ile yapılan “Repchance” isimli araştırma, özellikle ülkenin batısındaki eyaletlerin parlamentolarında göçmen kökenli milletvekillerinin sayısının dikkat çekici ölçüde az olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre Almanya’da yaşayan her dört kişiden biri, bir başka deyişle nüfusun yüzde 25’i göçmen kökenli. Federal Meclis’te ise göçmen kökenli milletvekillerin oranı yüzde 11,4. Eyalet meclislerinde ise bu oran ortalama yüzde 7,3’e düşüyor.
Bu durumun önemli sonuçları olabileceğini dile getiren Robert Bosch Vakfı’ndan Göç Toplumu Uzmanı Ferdinand Mirbach, “Siyasi süreçlerde yeterince temsil edilmeme hissi, demokrasiye olan inancı kalıcı bir biçimde zedeleyebilir” uyarısında bulundu.
Almanya’nın 16 eyaletinden sadece üçünün meclisinde göçmen kökenli milletvekili oranı, toplumdaki oy kullanma hakkına sahip göçmen kökenli oranından daha fazla. Bunlar da her biri kent/eyalet olan Berlin, Hamburg ve Bremen. Örneğin Hamburg eyalet parlamentosunda görev yapan vekillerin yüzde 21,1’i göçmen kökenli.
Berlin dışarıda tutulduğunda, Almanya’nın doğusundaki diğer eyaletlerin parlamentolarında göçmen kökenli milletvekillerinin oranı sadece yüzde 1,5. Ancak bu bölgelerde yaşayan göçmen kökenlilerin sayısı da diğer yerlere göre daha az.
SPD, Yeşiller ve Sol Parti…
Göçmen kökenli milletvekillerinin en yoğun olduğu partiler ise Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Sol Parti. Birlik Partileri (CDU/CSU), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Almanya için Alternatif (AfD) de ise göçmen kökenli milletvekili sayısı oldukça düşük. Aşırı sağcı AfD içinde, Birlik Partileri ile FDP’ye oranla daha fazla göçmen kökenli milletvekili bulunuyor. Bunların çok büyük bir çoğunluğunu da Doğu Avrupa ve eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) kökenli milletvekilleri oluşturuyor.
SPD, Yeşiller ve Sol Parti gruplarındaki göçmen kökenli milletvekilleri arasında ise çok sayıda Türkiye ve İran kökenliler bulunuyor.
Yapılan araştırma, göçmen kökenli milletvekillerinin günlük parlamento çalışmalarında araçsallaştırılma ve ayrımcılığa uğrama deneyimleri yaşadıklarını da ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan göçmen kökenli vekillerin birçoğu, farklı uzmanlık alanları olmasına rağmen, meclis gruplarında göç ve uyum konularına yönlendirildiklerini dile getiriyor. Araştırma için birebir görüşme yapılan göçmen kökenli milletvekillerinin yarısından çoğu, kendi parlamento gruplarında göçmen kökenli insanların haksızlığa uğratıldığı yapılar ve alışkanlıklar olduğunu ifade ediyor.
“Göçmen kökenlileri desteklemek gerek”
Münih Yüksek Okulu’ndan siyaset bilimci Andreas Wüst başkanlığında yapılan araştırmada, göçmen kökenli milletvekili sayısının artırılması için, deneyimli politikacıların genç siyasetçileri bireysel ve kişisel olarak desteklemelerinin faydalı olacağı belirtiliyor. Wüst, siyasetle ilgilenen çok sayıda göçmen kökenlinin, politik süreçlere vakıf olmadığı için herhangi bir görev ya da makam için aday olmaktan çekindiğine işaret etti. Bundan dolayı politik eğitim ve hedefe yönelik çalışmaların önemli olduğunu vurgulayan Wüst, milletvekilliğine yeni başlayan kişilere günlük çalışmalarında eşlik edilerek destek verilmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Siyasi partilerin kapılarını göçmen kökenlilere daha fazla açması gerektiğinin altını çizen Andreas Wüst, bunun için “İlişki ağlarına davetin önemli bir anahtar olabileceğini” belirtti.
Söz konusu araştırma kapsamında, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla sekiz belde, 16 eyalet ve federal parlamentoda toplam kaç milletvekili ve kaç göçmen kökenli milletvekili olduğu mercek altına alındı. Araştırmacılar buna ek olarak Temmuz 2022 ile Aralık 2023 arasında, 60’ı o dönem milletvekili olan ya da geçmişte bu görevde bulunmuş kişiler olmak üzere toplam 77 kişiyle mülakat gerçekleştirdi.
KNA / ET,BK